Mide Kanseri

 

Mide Kanseri

Mide kanseri; dünyada ve erkeklerde en sık beşinci kanser türüdür. Erkeklerde kadınlardan daha sık karşılaşılır. Amerika Birleşik Devletlerin’de bu yıl toplamda 24,590 yeni vaka tespit edilmiştir, bilimsel verilere göre tespit edilen yeni kanserli hastalardan ölümle karşılaşacak olanların sayısı ise maalesef yaklaşık 10,720 olarak tahmin edilmektedir. Mide kanserinin Türkiyedeki durumu ise tabloda belirtildiği gibi, erkeklerde yine beşinci en sık kanser türüdür ve kadınlardan daha sık karşılaşılmaktadır. Bununla beraber kadınlarda mide kanserleri ilk beş sıralamaya bile girmemektedir.  Mide Kanseri ile karşılaşmada etkili risk faktörleri nelerdir;

  • Yaş: 55 yaşından sonra görülme sıklığı artmaktadır ve çoğu insan 60-70 yaşlarında mide kanseri ile karşılaşmaktadır.
  • Cinsiyet: erkekler kadınlara oranla iki kat artmış riske sahiplerdir.
  • Mikrobik etki: Helicobacter Pylorinin mide kanseri ile ilişkli olduğu görülmüştür.
  • Aile hikayesi: ailede mide kanseri hikayesi veya bazı gastrointestinal malignite sendromlarının olması riski arttırmaktadır. Herediter diffüz gastrik kanser, Lynch sendromu, familyal adenomatöz polipozis sendromları artmış kanser riski yaratmaktadır.
  • Etnik köken: siyah ırkta ve Asya ırkında sıklık daha fazladır.
  • Diyet: Çok tuzlu, tütsülenmiş gıdalar, uzak doğu tarzı beslenmede artış gözlemlenmiştir. Yine aşırı alkol alımı ve sigara kullanımı mide kanserine yakalanma ihtimalini arttırmaktadır. Taze sebze meyve tüketilmesi ise bu riski azaltmaya fayda sağlayabilir.
  • Geçirilmiş cerrahi öyküsü ve sağlık özgeçmişi: Mide cerrahisi sonrasında gelişen aklorhidri ve pernisyöz anemi mide kanserine neden olabilecek rahatsızlıklardan sayılabilir.
  • Obezite: Erkeklerde obezite mide kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır ancak kadınlardaki obezite ile ilgili bu risk net olarak ortaya konulamamıştır.

Mide Kanseri belirtileri neler olabilir; Bahsedilecek olan belirti ve bulgular her zaman mide kanserini göstermemektedir. Bundan dolayı mide kanseri genel itibari hastalığa özgü belirgin bir semptom olmamasından dolayı geç dönemde tanı almaktadır. Bu belirtiler; sindirimde zorluk, göğüste yanma tarzında reflü, karında hassaslık huzursuzluk, iştah kaybı, midede yemek sonrası şişkinlik, kilo kaybı ( ciddi boyutlarda ve istem dışı), şiddetli ve kan kusma, yorgunluk-aşırı halsizlik ve açıklanmayan kilo kaybı gibi belirtilerede hekim muayenesi mutlaka gereklidir. Tanı konulması Mide kanseri’nde doktor başvurusundan sonra çeşitli testler yapılarak tanıya ulaşılmaya çalışılır. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi biyopsi kesin kanser tanısı koyabilmek için tek yoldur. Biyopsi hastalarda çoğunlukla endoskopi işlemi esnasında görülen şüpheli kitle veya alanlardan alınan doku parçası şeklindedir ve yeterli olur. Ancak endoskopi yapılamadığı veya biyopsi alınamadığı durumlarda alternatif tanı koyma yöntemlerinden faydalanılabilir. Tanı aşamasından sonra hastalığın uzak yayılım, yani metastaz durumunu değerlendirmek gereklidir, metastaz varlığı seçilecek tedavi yöntemlerini belirlemede rol oynamaktadır. Bu aşamada ultrasonografi, tomografi, MR, Pet BT gibi çeşitli radyolojik testlerle değerlendirme yapılmaktadır. Bazı özel durumlarda ise tanı amaçlı yapılan “Tanısal laparoskopi” dediğimiz karın içerisine bir delikten kamera yardımı ile bakılmasıda kullanılmaktadır. Tedavi  Mide kanseri’nin öncelikli tedavisi günümüzde halen gözle görülebilir veya mikroskobik boyutta bir tümör kalmayacak, etraftaki lenf nodu istasyonlarını da alacak şekilde yapılan mide cerrahisi ameliyatlarıdır. Hastalığın evresine bağlı olmak üzere radyoterapi veya kemoterapi de tedaviye eklenebilmektedir. Cerrahi teknik olarak çeşitli yöntemler tanımlanmıştır kabaca bu yöntemler; radikal subtotal gastrektomi ( midenin belirli bir bölümünün çıkarılması) veya total gastrektomi ( midenin tamamının çıkarılması) gibi güncel olarak en sık uygulanan ilk tekniklerdir.   Op.Dr.İbrahim ÇOLHAN

Bizden haber almak isterseniz lütfen email adresinizi yazın ve abone olun.
Telefon İle Arayın WhatsApp İletişim Hattı